Zaman anksiyetesi ve huzur

İnsan geçmişe ve geleceğe kurgulu olarak yaşadığında ‘an’ı kaçırmaktadır. Zaman odaklı yaşam belki de huzurun önündeki en büyük engeldir. Düşününki işe yetişmek istiyorsunuz. Trafik sıkışıklığı ve kalabalık sizi geciktiriyor. Zaman olarak artık o anda değilsiniz. Düşününki işte bir hata yaptınız, eve geldiğinizde o hatayı nasıl telafi edeceğinizi düşünüyorsunuz. Geçmiştesiniz veya gelecektesiniz, artık o anda değilsiniz. Zaman odaklı yaşam stres artırıcı bir yaşamdır.

Zamanı kullanmak aynı bilgisayarımızı kullanmak gibi olmalıdır. Yani zaman aslında bir araçtır. Program yaparız, plan yaparız, hesap kitap yaparız. Ancak birçok insan zamana odaklı yaşar, kaçırmak, geriye düşmek istemez dolayısıyla koşuşturur. Zamanla yarışır. Zaman akmaktadır ve o yetişememektedir. Zamanı durduramamaktadır.

Zaman anksiyetesi ile baş çıkmak ve zamanın yok edilmesi nasıl olur ve biz şu ‘an’ı nasıl yaşarız?

Acele etmediğinizde, hırsınızı bilinçli olarak farkettiğinizde, hırsınızın size yaptırdıklarını ve tükenmişliğinize neden olduğunu gözlemlediğinizde, bulunduğunuz anda yer alan yer, ses, görüntü, ve diğer stimulantları farketmeye ve ‘koşulsuzca orada var olmaya’ çalıştığınızda, olmak istediğiniz yerin orası olduğunu kabul etmeye çalıştığınızda, gelecek ile ilgili endişelerinizi umursamadığınızda, bir yere veya bir amaca erişmekten vazgeçtiğinizde, bedeninize kulak vermeye başladığınızda; zaman anksiyetesini yenecek ve huzuru bulacaksınız.

Bu biraz da çaba ile değil hisleri kullanarak yapabileceğiniz bir durum. İbadet mekanlarında neden insanlar huzur bulduklarını hissederler. Çünkü sadece o ‘an’ vardır. Neden insanlar uzun bir seyahate çıktıklarında geçtikleri yerlerin manzarasına (ağaçlar, tepeler, köyler vs.) bakarken huzur hissederler çünkü o görüntülerde ‘istedikleri ve hırslandıkları‘ birşey yoktur, oralara ulaşmayı istemezler ve sadece seyir keyfini çıkarırlar. Neden insanlar fakir ve dilenen bir insana para verdiklerinde huzurları artar çünkü o kişiden bir beklentileri yoktur. Neden insanlar bir beklentisi olmadıkları uğraşılarda (hobiler gibi) keyif alırlar çünkü ulaşılacak bir amaç yoktur, yerine eğlenmek ve keyif almak vardır. Neden bazı insanlar mezarlıklara yakınlarının kabirlerine gittiklerinde huzurlu hissedeler, bunun bir nedeni ‘zamanın bittiği, amaçların bittiği, hırsın sonlandığı’ bir yer olmasıdır. Neden insanlar tatil yerlerinde amaçsızca ve sadece dinlenmek için orada bulunduklarında huzurlu ve rahatlamış hissederler, çünkü zaman kavramı, bir yere yetişmek kaygısı, bir işi bitirmek endişesi yaşamazlar.

Zamanın öneminin kalmadığı ‘anlar’ huzurlu anlardır. Acele etmemizin gerekmediği durumlar mutluluğumuzun arttığı anlardır. An’ı yaşadığımız anlar keyiflidir. Gülümsediğimiz, keyfini çıkardığımız, hafızamıza yer eden anlardır.

Zaman anksiyetesi ile ilgili yazımda Kültürümüze Uyumlu Motivasyonel Bilişsel Duygucu Terapi‘nin bir bölümüne eriştiniz. Daha fazla bilgi için Doç. Dr. Murat Artıran ile iletişime geçebilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir